BLOG
Leke Tedavisi
Gebelik, hormonal değişiklikler, doğum kontrol hapı kullanımı, yoğun güneş maruziyeti ve bazı fotosensitiv ilaç kullanımlarına bağlı olarak yüzde özellikle yanak, alın ve burun üzerinde kahverengi-siyah lekelenmeler gelişebilir. Bu lekeler zamanla tedavi edilmediğinde daha da koyulaşır ve belirgin hale gelir. Leke tedavisinde öncelikle hastanın değerlendirilmesi ve tedavi planının belirlenmesi önemlidir. Mezoterapi, plateletten zengin plazma, kimyasal ve enzimatik peeling tedavide en başarılı yöntemlerdir. Bazen tek başına bazen kombine tedaviler uygulanabilir.
Cosmelan/Dermamelan maske tedavileri enzimatik peeling yöntemidir, oldukça etkilidir. Yüz, boyun, dekolte ve ellere uygulanabilir. Tedavi kitinin içerisinde leke açıcı maske, ev kullanımı için günlük leke kremi bulunmaktadır. İlk olarak maske hastanın yüzüne doktor tarafından uygulanır ve lekenin yoğunluğuna ve derinliğine göre değişmekle birlikte yaklaşık hastanın yüzünde 8-15 saat kalabilir. Maskenin ciltten arındırılması sonrası ilk 5-7 gün hastanın cildinde hafif bir hassasiyet ve soyulmalar olabilir. Soyulmaların tamamlanması ile birlikte ev kullanımı için olan leke kremine doktorun önerdiği şekilde başlanır. Dirençli lekelerde dahi başarılı sonuçların elde edilebildiği bir yöntemdir. Ağrısız ve iğnesiz olması, kolay uygulanabilir olması en büyük avantajıdır. Lekenin tekrar etmemesi için dikkatli güneş kremi kullanımı büyük önem taşır.
Bu sitede yer alan tüm yazılar bilgilendirme
amaçlıdır. Tanı ve tedavi için hekiminizle iletişime geçebilirsiniz.
Dermatolojide Mikro İğneleme (Roller) Uygulama Tedavisi
Mikro iğneleme 1990lı yıllardan bu yana çeşitli tekniklerle uygulanmakla birlikte günümüzdeki roller cihazı 2006 yılında Fernandes tarafından geliştirilmiştir. Roller, silindirik, üzerinde yaklaşık 192-540 adet ince iğnenin bulunduğu bir tıbbi cihazdır. İğneler titanyum, altın kaplı titanyum, silikon dioksit veya çelikten meydana gelir. Çeşitli uzunluk ve kalınlıkta olabilir; genellikle 0,1-0,25 mm çapında ve 0,5-3 mm uzunlukta olurlar. Saçlı deri ve küçük alanlar için kullanılabilecek 0,12 mm çaplı, 2 mm uzunluğunda ince iğneleri olan dermastamp de bir çeşit roller olarak tanımlanır.
Mikro iğneleme kollajen oluşumunu tetikleme ve deri yüzeyine uygulanan serum ve
ilaçların penetrasyonunu arttırma amacı ile uygulanan bir tekniktir. Üzerindeki
iğnelerin cilt yüzeyine uygulanması ile mikro kanallar açılır ve bu mikro
kanallar cildimiz tarafından yara gibi algılanıp yara iyileşme süreci başlatır.
Uygulama sebebine göre farklı derinliklerde uygulama yapılır, böylece hem yara
iyileşmesi sağlanır hem de kollajen ve elastin fibrillerin sayısı ve hacimleri
artar. Düzenli seans uygulamaları ile cilt yüzeyinde yenilenme ve
iyileşme gerçekleşir. Roller uygulaması ile açılan mikrokanallardan cildin
ihtiyacına göre verilen serum, vitamin ve aminoasit gibi ilaçların emilimi ve
etkinliği de artmış olur.
UYGULAMA ALANLARI
AKNE
VE AKNE İZİ TEDAVİSİ
Ergenlik, genetik yatkınlık, cilt tipi ve yağlanma seviyesi, beslenme
alışkanlıkları, yaşam şekli ve stres nedeni ile dönem dönem kadın/erkek herkes
sivilce şikayeti yaşamaktadır. Hem sivilce hem sivilce izleri kişinin
psikososyal olarak kötü yönde etkilenmesine ve özgüven kaybına yol açar.
Doğru tedavi ve önlemler ile akne tedavisinde başarılı sonuçlar alınmakla
birlikte derin yerleşimli özellikle kistik/nodülokistik akne iz bırakarak
iyileşebilir. Oluşan akne izlerinin tedavisinde roller uygulaması ve roller
sonrası açılan mikrokanallardan verilen ilaç tedavileri ile belirgin iyileşme
sağlanması mümkündür. Düzenli seans uygulamaları ile hem aknelerin iz
bırakmadan iyileşebilmesi hem de akne izlerinde gözle görülür iyileşme
sağlanması mümkün olur.
STRIAE
DISTANSEA (ÇATLAK; GEBELİK ÇATLAĞI)
Ani kilo ve boy değişiklikleri, hamilelik, kortizon tedavisi gibi nedenlerle
özellikle göbek çevresi, meme üzeri, kol/bacak iç yüzleri ve kalçada öncelikle
pembe-mor ardından beyaz renkli olan gerilme çizgilerinin tedavisi oldukça
zordur. Roller uygulaması ve üzerine uygulanan hyaluronik asit, somon DNA ya da
kollajen ile %40-70 oranında başarılı sonuçlar alınmaktadır.
YAŞLANMA KARŞITI BAKIM
Düzenli roller uygulaması ile ciltte kollajen sentezinin arttığı, elastik
fibrillerde kalınlaşma ve artış olduğu gösterilmiştir. Roller uygulaması ile eş
zamanlı tatbik edilen serum ve kremlerin de emiliminin 200 kat arttığı
bilinmektedir.
SAÇ
DÖKÜLMESİ TEDAVİSİ
Telojen effluvium, androgenetik alopesia ve alopesia areata tedavilerinde de roller uygulanabilir. Tüm saç dökülmesine sebep olan hastalıkların etiyolojileri farklı olmakla birlikte saç dökülmesi tedavisinde sebebi ortadan kaldırdıktan sonra amaç saçlı deride kanlanmayı arttırıp kıl kökünün canlılığını geri kazandırmaktır. Roller uygulaması sonrasında uygulanan saç serumları ve vitaminlerinin emilimi daha iyi olacağından tedavi sonuçları daha başarılıdır. Hem roller uygulaması ile mikro kanallar açılır ve iyileşme süreci başlatılır hem de saç için gerekli vitaminlerin etkinliği arttırılır.
Bu sitede yer alan tüm yazılar bilgilendirme
amaçlıdır. Tanı ve tedavi için hekiminizle iletişime geçebilirsiniz.
Saç Dökülmesi
Normal saçlı deride folliküllerin %90-95’i
anagen fazda geri kalanı %5-10’u ise telogen fazdadır. Günde 5-150 kıl
follikülünün dökülmesi olağandır, insan kılı telogen kıl haline gelip
dökülmeden önce birkaç yıl büyüyebilir. Saç dökülmesinin çeşitli sebepleri
vardır. Sikatrisyel (kalıcı) ve sikatrisyel olmayan (kalıcı olmayan) dökülmeler
olarak sınıflandırılabilir. Sikatrisyel dökülmeler sıklıkla saçlı derinin bazı
hastalıklarında veya bazı bağ doku hastalılarına eşlik eden bir bulgu olarak
görülebilir. Sikatrisyel dökülmelerde sebebe yönelik tedavi uygulanması
gerekmektedir; böylece kıl kaybı ve follikül kaybı azalır.
Androgenetik tip alopesi (erkek ve kadın
tipi saç kaybı) hormonal ve genetik nedenlerin eşlik ettiği, sıklıkla
frontotemporal alanlar ve vertekste dökülmenin izlendiği dökülme tipidir,
zamanla ve tedavi edilmediği taktirde kalıcı kıl kaybına sebep olduğu için
erken dönemde müdahale gerektirir. En sık mezoterapi ve plateletten zengin
plazma tedavisi uygulanan saç dökülme tipidir. Düzenli seanslarla dökülme
azalır, yeni kıl çıkışı sağlanır, varolan kılların kalınlığı artar. Kadınlarda
da son yıllarda son derece sık rastlanan ve kozmetik açıdan rahatsız edici olan
androgenetik tip alopesilerde hastanın dikkatli değerlendirilmesi, aile
öyküsünün sorgulanması, hormonal tetkiklerin yapılması ve her yıl belirli
aralıklarla mezoterapi ya da PRP tedavilerinin yapılması gerekir.
Telogen effluvium olarak da tanımlanan
özellikle kadınlarda herhangi bir tetikleyici faktör olmaksızın da görülebilen
saç dökülmesi 30-60 yaş arası sıklıkla görülür. Hormonal nedenlerin ekarte
edilmesi gereklidir. Özellikle stres sonrası, gebelik sonrası ve emzirme
döneminde izlenir. Telogen effluvium tedavisinde de mezoterapi ve PRP
tedavisinden oldukça fayda sağlanır. Kıl follikülü kaybı olmadığı için
tedavinin başarısı da oldukça yüksektir.
Bu sitede yer alan tüm yazılar bilgilendirme
amaçlıdır. Tanı ve tedavi için hekiminizle iletişime geçebilirsiniz.
SANAL TUR
BİZE ULAŞIN

Kültür Mah. 1389 Sok. No:9 Kat:1 D:1
Alsancak/İZMİR

+90 232 464 04 58
+90 530 068 18 92