Roller ve Mikroiğneleme

Roller ve Mikroiğneleme

İlk olarak iz, çatlak ve deri gevşekliği tedavilerinde 1990 lardan itibaren kullanılmaya
başlanılan bir yöntemdir. Ucunda çok sayıda ince iğnelerin olduğu bir cihaz yardımı ile deri yüzeyinde oluşturulan binlerce küçük kanal iyileşirken, deri altında kolajen sentezi, yeni damar oluşumu ve hücrelerin yenilenmesi tetiklenir. Açılan kanallar iğnenin uzunluğuna göre dermis tabakasına kadar ulaşabilir. Bu kanallar aracılığı ile deri altına nüfuz edilmesi istenilen maddeler ulaştırılabilir. Cildinin ihtiyacına göre topikal uygulanan biyüme faktörleri, peptidler ve PRP sıvısı bu amaçla kullanılabilir. İşlem sayesinde ciltte elastin, kolajen ve hyaluronik asit miktarı artar, deri yüzey doku ve renginde iyileşme sağlanır. Saç dökülmesinde, akne izi, keloid ve yara iyileşmesini hızlandırılması istenilen durumlarda da kullanılabilir.

İşlem öncesinde anestezik krem uygulanır ve bir süre bekletilir. İşlem sonrasında deri yüzeyinde kızarıklık ile ertesi gününden itibaren kabuklanma görülebilir. Tedavi süresince ve sonrasında güneşten korunmak yaz-kış önemlidir.

Dermapen işlem aralıkları uygulanma nedenine göre değişmekle birlikte 2-4 hafta arasında olabilir. İşlemin etkinliği için çoklu seanslara ihtiyaç olabilir.

1990 larda ilk olarak yara izi tedavisinde kullanılmaya başlanılan bir yöntemdir. Deriye giren
iğneler aracılığı ile kollajen oluşumu tetiklenir. Kısa süre içerisinde daha fazla deliğin
oluşmasını sağlayan tekerlekler üzerinde 0.5-3 mm uzunluğunda 0.1-0.25 mm çapında
paslanmaz çelikten iğneler bulunur. Tekrarlayan hareketler ile deri yüzeyinde kontrollü bir
şekilde hasar oluşturur. Mikro düzeyde olan bu hasarlar sayesinde deride iyileştirici
mekanizmalar ortaya çıkaran maddeler salgılanır. İğneler mekanik etki ile hasarlı kollajenin
parçalanması, derinin yeniden kanlanması ve canlanması tetikler. Yapılan histopatolojik
çalışmada bir ay ara ile 4 seans yapılan mikroiğneleme sonunda kollajen ve elastin
seviyelerinin 4 katına kadar çıktığı ve bunun en az 6 ay boyunca korunduğu gösterilmiş.

İşlem ile birlikte artan metalloproteinaz sayesinde lekelerde azalma, keratinositleirn aşırı
çoğalmasını düzenleyerek aknenin azalmasını sağlayabilir. İğnelerin açtığı kanallar aracılığı ile
tedavi edici maddelerin, PRP sıvısının deriye geçişleri kolaylaştırılabilir. Dolayısı ile
mikroiğneleme yara izi, akne izi, çatlak, saç dökülmesi, keloid tedavilerinde kullanılabilir.
Bunların dışında aktinik keratoz, foto yaşlanma, rozasea, akne sonrası kızarıklık, koltuk altı
terlemesi ve deri laksisitesi tedavilerinde olumlu sonuçlar alınmış.
İşlem öncesinde anestezik krem uygulanır ve bir süre bekletilir. Cildinin temizlenmesinin
ardından aynı bölgede ileri geri hareketler ile deri yüzeyinde kontrollü kanallar açılır.
Uygulama sırasında toplu iğne başı büyüklüğünde kanamalar görülür ancak bunlar 2 saat
kadar süre içinde kapanır. Kullanılan mikroiğneleme aleti uygun şekilde steril edilerek
kaldırılır. Cilt yüzeyinde işlemden hemen sonra ve birkaç gün de devam edebilen kızarıklık,
ertesi gününden itibaren kabuklanma görülebilir. Bu kabuklanmaların kendiliğinden
iyileşmesine izin verilmelidir. 3-8 hafta aralıklar ile tedavi seansları tekrarlanabilir. Tedavi
süresince ve sonrasında güneşten korunmak yaz-kış önemlidir.

Dermapen mikroiğneleme işleminin tek kullanımlık daha küçük başlıklar ile hızlı şekilde
yapılamasına olanak sağlayan bir alettir. Hassas bölgelerde kullanım kolaylığı ve daha az ağrılı
olması nedeniyle tercih edilmekle birlikte daha maliyetlidir.
Mikroiğneleme işleminin uygunluğu hekim tarafından değerlendirilerek karar verilir. Seans
sayısı ile tedavi sonucu kişiden kişiye ve yapılma amacına göre farklılık gösterebilir.